İrlandalı, ünlü yönetmen Martin Scorsese'nin üç buçuk saatte biten epik bir gangster dramasıdır. Gerçek olaylara dayanarak, organize suça karışan bir kamyon şoförünün hikayesini anlatıyor. İrlandalı-Amerikan savaş gazisi Frank Sheeran, yüzeyde sakin ve diplomatik görünen ancak gerektiğinde dik başlı ve şiddetli olmaktan çekinmeyen gangster patronu Russell Buffalino için farklı işler yapmaya başlar. Frank Sheeran, ailesiyle yakın bir arkadaş olan işçi sendikası lideri Jimmy Hoffa'yı korumakla görevlendirildi. Zaman geçtikçe daha hırslı ve egoist hale gelen Jimmy Hoffa, bir zamanlar onu destekleyen organize suç üyeleri tarafından bir sorumluluk olarak görülmeye başlar. Russell Buffalino, Frank Sheeran'a Jimmy Hoffa'yı öldürmesini emreder. Tetikçi patronuna sadık olacak mı yoksa en yakın arkadaşı olan adamı koruyacak mı?
Sonuç olarak, bu tür bir gangster dramasının tür hayranlarını memnun etmesi gerekir, ancak genç izleyiciler için biraz uysal, fazla uzun ve eski moda görünebilir. En göze çarpan unsurlar, hassas yönetmenlik, mükemmel oyunculuk performansları ve muhteşem film müziğidir. Filmin alışılmadık sonu bana göre çok uygun, felsefi ve düşündürücüdü, ancak diğer eleştirmenler belirli bir kapanış eksikliğini eleştirebilir. Bu film, Martin Scorsese'nin kendi Goodfellas'ıyla rekabet edemez ama yine de makul bir türden daha fazlası.